5 Ekim 2015 Pazartesi

A L Ş i F A İ R B E


Potansiyel bir şiir taşıyordu cebinde. Potansiyel cümleler, kelimeler; yani harfler. Her harften bir dişi, bir de erkek olmak üzere ikişer tane almıştı. Dişi harfler ceketinin sağ cebinde, erkek harfler ceketinin sol cebinde, iki cebinde iki alfabe ile dengesini sağlamış yürüyordu Nuh.

Harfleri yeni almıştı Cağaloğlu'dan, şimdi Eminönü’ye doğru iniyordu o meşhur yokuştan. Vapura binip karşıya, Üsküdar'a geçecekti akşam olmadan. Son parasını harflere vermişti, sabah olmadan o harflerden kısacık da olsa bir şiir çıkarması ve yayımlanması için bir edebiyat dergisine göndermesi gerekti. Böylece ufak da olsa bir telif ücreti alabilir, aldığı bu parayla daha fazla, istediği harften istediği kadar, alabilir ve gönlünce şiir yazabilirdi sonrasında. Nuh’un parası pek fazla olmadığı için, istediği harfleri tek tek alamamış, toplu satıldığı için daha uygun olan alfabeden alabilmişti sadece. İki tane almıştı gerçi; ama her harften iki tane varken, nasıl ve ne kadar bir şiir yazabilirdi ki?

Nuh, Eminönü İskelesi'ne inmiş, denizin üstünde salınan ve garip bir hayvan gibi ses çıkaran vapura uzun uzun bakıyordu. Sanki bir şeylerin sonu geliyor gibi bir korku geçti içinden. Ama bir şeylerin yeniden başlayacağı düşüncesini de içeriyordu bu korku. Korkusu, ümit ile birbirine karıştı. Vapura bindi korkak adımlarla. İki eli ceketinin iki cebinde, sıcacık harfleri aldı avucuna. Vapurun üst katına çıktı ve hiçbir şey düşünmemeye ve denize bakmamaya dikkat ederek gökyüzünü seyre koyuldu.

Üsküdar'a yanaştığı zaman vapur, yolcuların hepsinin inmesini beklediği Nuh, gemiden en son indi.
Üsküdar'a iner inmez, neredeyse koşa koşa gitti evine doğru Nuh. Şiir yazması gerekti hemen…

ABCÇDEFGĞHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ
ABCÇDEFGĞHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜVYZ

ÖRNEK (1):

öp ve zor kıl uzayı
uç 
hiç ol



ÖRNEK (2): (Bu kısmı okur dolduracak)